© Haberim İstanbul 2023

Yapay Zekâ, Kalp Krizlerini Önceden Tahmin Ederek Hayat Kurtarabilir

Gelişen yapay zekâ teknolojileri, sağlık hizmetlerinde devrim yaratıyor ve özellikle kalp-damar hastalıkları alanında çığır açıcı yenilikler sunuyor. Dünya genelinde her yıl 17 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan kalp hastalıkları, Amerikan Kalp Derneği’ne göre en büyük ölüm sebeplerinden biri olmaya devam ediyor.

Tıbbi alandaki tüm ilerlemelere rağmen, kalp krizine en yatkın bireyleri kesin bir şekilde belirlemek hâlâ büyük bir zorluk teşkil ediyor. Ancak araştırmacılar, yapay zekâ destekli yeni bir yaklaşımla bu sorunu çözmeyi hedefliyor. Amaçları, kalp krizlerini yıllar öncesinden tahmin edebilen güvenilir bir sistem geliştirerek hastalara önlem alma ve erken müdahale fırsatı sunmak.

Bu yenilikçi proje, kalp yetmezliği ve diğer kardiyovasküler olayların riskini daha hassas bir şekilde tahmin etmek için yapay zekâyı kullanarak, potansiyel tehditleri önceden belirlemeyi amaçlıyor.

Yapay Zekâ ile Kalp Sağlığına Yeni Bir Bakış

ABD’de Case Western Reserve Üniversitesi, University Hospitals ve Houston Methodist Hastanesi araştırmacıları, yapay zekânın kalp yetmezliği ve diğer kardiyovasküler hastalıkları öngörme kapasitesini artırmak için öncü bir proje başlattı.

Bu çalışma, kalp hastalıklarının erken teşhisinde karşılaşılan boşluğu doldurmayı hedefliyor. Yapay zekâ, hastaların bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülerini analiz ederek, kalp hastalığı risklerini yüksek doğrulukla tahmin edebilecek bir model oluşturmayı amaçlıyor.

Söz konusu teknoloji, kalp damarlarındaki kalsiyum seviyelerini ölçmek için kullanılan yaygın bir tarama yöntemi olan BT görüntülerini inceleyerek, hastalığın erken belirtilerini tespit ediyor. Ancak araştırmacılar, bu görüntülerin yalnızca damar tıkanıklığını analiz etmekle sınırlı olmadığını fark etti.

Yeni yapay zekâ modeli, kalp taramalarından elde edilen çok daha geniş bir veri yelpazesini inceliyor. Kalbin yapısı, ana arterler, akciğerler, kas dokusu ve karaciğer gibi organlara dair verileri de değerlendirerek, kalp sağlığı hakkında daha kapsamlı içgörüler sunuyor.

Bilimsel Destek ve Büyük Fon Desteği

Bu öncü proje, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nden (NIH) alınan 4 milyon dolarlık iki ayrı fon ile destekleniyor. Bu yatırım, yapay zekânın sağlık alanındaki dönüştürücü potansiyelini gözler önüne seriyor.

Projeyi yöneten Case Western Reserve Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Profesörü Shuo Li, bu gelişmenin tıp dünyasında önemli bir sıçrama noktası olduğunu belirtiyor:

"Yapay zekâ destekli bu teknoloji, kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinde yeni bir standart oluşturabilir. Kalp-damar hastalıklarının önlenmesi ve yönetiminde devrim niteliğinde bir gelişme sağlayarak, tıbbi görüntüleme alanında dönüşüm yaratabilir."

Yapay Zekâ Destekli Tahmin Modelleri

Araştırmacılar, BT taramalarından elde edilen kalsiyum seviyeleri, klinik risk faktörleri ve demografik verileri birleştiren yeni nesil bir yapay zekâ modeli üzerinde çalışıyor.

Bu projede yer alan Houston Methodist Kardiyak Görüntüleme Uzmanı Sudhir Khandekar, bu modelin sağladığı erken teşhis avantajlarının hasta bakımını dönüştürebileceğini belirtiyor:

"Riskleri doğru şekilde tahmin edebilmek, hastalara kişiselleştirilmiş önleyici tedaviler sunmamıza olanak tanıyor. Erken müdahale, kalp hastalıklarının yükünü azaltabilir ve hasta sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebilir."

Bu yaklaşım, tıp uzmanlarının tedavi protokollerini daha proaktif bir şekilde oluşturmasına yardımcı olabilir, böylece daha fazla hayat kurtarılabilir ve sağlık harcamaları düşürülebilir.

Yapay Zekâ ve Tıp Uygulamalarının Entegrasyonu

Bu yenilikçi sistem, University Hospitals ve Houston Methodist Hastanesi gibi büyük sağlık kuruluşlarının veri tabanlarından elde edilen hasta görüntülerini analiz ederek, maliyet etkin ve ölçeklenebilir bir çözüm sunmayı hedefliyor.

Şu anda BT taramaları, koroner arterlerdeki kalsiyum birikimini tespit ederek kalp krizi riskini belirlemekte yaygın olarak kullanılıyor. Ancak yeni geliştirilen yapay zekâ modeli, bu yöntemin ötesine geçerek;

Kalp yapısı,
Vücut kompozisyonu,
Kemik yoğunluğu,
Karın içi yağ seviyesi,
Hastanın yaşı ve diğer demografik faktörleri
gibi çok çeşitli verileri analiz ediyor.

Shuo Li, bu sistemin sunduğu yeniliği şu sözlerle özetliyor:

"Amacımız, invaziv olmayan, son derece hassas ve kişiye özel bir yöntem geliştirmek. Bu teknoloji, klinik karar alma süreçlerini iyileştirerek doktorlara daha fazla bilgi sağlayacak ve gereksiz tıbbi müdahalelerin önüne geçecek."

Kalp Hastalıklarıyla Mücadelede Yeni Bir Dönem

Bu araştırma, biyomedikal mühendislik, biyoinformatik ve kardiyovasküler araştırmalar alanında uzman bir ekibi bir araya getiriyor. Ekipte;

David Wilson (Biyomedikal Mühendisliği ve Radyoloji Profesörü),
Pingfu Fu (Biyoistatistik Profesörü),
Sanjay Rajagopalan (Case Western Reserve Üniversitesi Kardiyovasküler Araştırmalar Enstitüsü Direktörü) gibi önde gelen bilim insanları yer alıyor.
Dr. Sanjay Rajagopalan, bu çalışmanın geniş kapsamlı etkilerini şöyle açıklıyor:

"Yapay zekâ destekli analizler, kalp hastalıklarının gelişim sürecine dair yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Bu sayede doktorlar, hastalara en uygun tedaviyi en doğru zamanda önerebilir."

Yapay Zekânın Tıptaki Geleceği

Bu proje, yapay zekânın tıbbi teşhislerde devrim yaratma potansiyelini ortaya koyuyor. Amaç yalnızca kalp hastalıklarının daha doğru teşhis edilmesi değil, aynı zamanda daha etkili ve kişiselleştirilmiş bir sağlık sistemi inşa etmek.

Bu yenilikçi yaklaşım başarılı olduğu takdirde, dünya genelinde doktorların kalp hastalıklarını öngörme ve yönetme biçimini kökten değiştirebilir. Böylece, milyonlarca insanın hayatı kurtarılabilir ve küresel sağlık sistemleri daha verimli hale getirilebilir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER